Kalp Merkezi

KALP MERKEZİ

KARDİYOLOJİ

Kardiyoloji bölümleri kalp ve dolaşım sisteminde meydana gelen sağlık sorunlarının incelenmesi, tanı ve tedavisi ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Kardiyak rehabilitasyon, koroner yoğun bakım ve anjiyo laboratuvarları bu çalışmalara destek vermektedir.

EL BİLEĞİNDEN ANJİYO

El bileğinden yapılan düşük riskli koroner anjiyo ile teşhisi netleştirip, yine aynı el bileğinden balon ve stent ile tedavi tamamlanabilmektedir. Koroner balon ya da stent ile tedavi edilemeyen damarlar için cerrahi ekipleri devreye girer ve gelişen teknoloji ile genellikle kalbi durdurmadan yapılan özel bir ameliyat tekniği ile koroner bypass operasyonu gerçekleştirebilirler.

Radial anjiyografinin el bileğinde birbirine paralel seyreden iki atardamardan biri kullanılır. El bileğinden yapılan anjiyoda daha ince çaplı kateterler kullanılır. Yüzeysel atardamarlardan girilerek işlem yapıldığı için, komplikasyon oranı daha azdır. Kasıktan yapılan tüm girişimlerde, işlem sonrası kanamayı kontrol altına alabilmek için en az 6 saat ağırlık kullanılması gerekirken radial anjiyografide ağırlık uygulamasına gerek kalmıyor, hasta 3 saat gibi daha kısa sürede taburcu olabiliyor.

KORONER ANJİYOGRAFİ

Koroner anjiyografi ile önemli iki soruya yanıt alınır. Öncelikle hastanın kalbini besleyen damarlarda (koroner arterlerde) kritik darlık olup olmadığı sorusu yanıtlanır. İkinci olarak, bu damarlardaki darlıkların nasıl tedavi edileceği sorusu yanıtlanır (darlıkların bir kısmı ilaç ile tedavi edilebilirken, bazı darlıklar için balon ve stent işlemine, bazı darlıklar için ise baypas ameliyatına ihtiyaç duyulabilir).

KALP VE DAMAR CERRAHİSİ

Kalp vücudumuza kan pompalayan bir organdır. Koroner kalp damarları adı verilen damarlar, çalışması için kalbi beslemektedir. Koroner damarlarda, kalpten vücuda kan dağıtan ana aort damarlarda ve dallarında zaman içinde oluşan yağ plaklarına bağlı tıkanmaları sonucu ortaya çıkan hastalıklara kalp ve damar hastalıkları denir.

KORONER BY-PASS

Koroner baypas ameliyatı olması gereken hastaları iki gruba ayırmak doğru olur. Birinci grup hastalar, yakınmaları nedeniyle kalp anjiyosu olan ve koroner baypas ameliyatı önerilen hastalardır. Bu hasta grubu, önerilen ameliyat konusunda ayrıntılı bilgi alabilecek ve ameliyat olacağı merkezi, dolayısı ile ameliyat olacağı hekimi de seçebilecek zamana sahiptir. İkinci grup hastalar ise ani gelişen bir kalp krizi ile hastaneye kaldırılıp acil müdahale edilen hastalardır. Bu hastalara yapılan kalp anjiyosu sonrası koroner baypas ameliyatı önerildiğinde düşünmek ve karar vermek için hastanın ve ailenin daha kısıtlı bir zamanı vardır. Hastanın ve ailenin ameliyata hazırlanması, sürecin farkında olmaları, hastanın ameliyat sonrası eski yaşamına dönmesi açısından oldukça önemlidir.

KVC bölümünde; koroner damar hastalıkları (bypass), kalp kapağı hastalıkları, damar tıkanıklıkları, damar genişlemeleri, varis, doğumsal kalp delikleri, yanlış damar gelişmeleri gibi ameliyatlar yapılabilmektedir.KVC Periferik Damar Cerrahisi Bölümünde: Minimal Damar Cerrahisi tekniğiyle her türlü damar cerrahisi lokal anestezisi ve küçük kesilerle yapılabilmektedir. Aort anevrizması (damar genişlemeleri) gerek açık gerekse kapalı (envovasküler cerrahi)yöntemlerle gerçekleşmektedir. Ayrıca Diyabetik Ayak tedavileri, Kangren tedavileri, Buerger hastalığı tedavileri, Varis tedavileri en yeni yöntemlerle başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Ayrıca dünyada ilk kez şah damarı tümörü lokal anestezi ile uyanık olarak çıkarılmaktadır. Damar risk haritası testi, kalp krizi risk testi de yaptığımız testlerdendir.

İNME CERRAHİSİ

İnme Cerrahisi şah damarına bağlı felçlerde uygulanan bir erken cerrahi yöntemidir. Şah damarında darlığın giderilmesi ve olası bir felcin önlenmesi için yapılan ameliyat aynı zamanda uygun felçli hastalara da uygulanıyor. Felcin üzerinden 1 hafta ya da 10 gün geçmiş ve beyninde canlı doku gördüğümüz hastalar bu yöntemle felçten dönebiliyor. İnme Cerrahisini, Minimal İnvaziv Damar Cerrahisi tekniği ile lokal anestezi altında yapılan bir teknik. Bu da özellikle ileri yaştaki hastalar için büyük önem teşkil ediyor. Çünkü bu hastalar sadece damar sorunları ile değil aynı zamanda şekerden, tansiyona, kalpten, akciğer sorunlarına kadar pek çok rahatsızlıkla da mücadele ediyor. Hastanın sadece boynunu uyuşturarak yaptığımız bu ameliyatta onlarla sohbet ediyoruz. Bu sohbet onları dinç tutuyor ve şuur kaybını önlüyor. Şuurda ufak da olsa bir bozulma olması durumunda hemen bir kanül yardımıyla beyne kan gönderip hastanın dinç kalmasını sağlıyoruz. Bu esnada damarın içini temizleyip hızlı bir şekilde kapatıyoruz. Operasyon 30 - 50 dakika arasında tamamlanmış oluyor. Hasta yoğun bakıma gönderilmeden normal odaya alınıyor.

KANGREN BACAKTA MİNİMAL İNVAZİV DAMAR CERRAHİSİ: MİNİMAL İNVAZİV DAMAR

Cerrahisi yöntemini bacak damarlarında da kullanıyoruz. Lokal anesteziyle yaptığımız bu ameliyat, kalbi az yorduğu için hastayı genel anestezinin risklerden uzak tutuyor. Küçük kesilerle sorunlu bölgeye damar açıcı ilaç gönderiyoruz. Hastanın şuuru açık olduğu için operasyonun faydalı olup olmayacağını daha o saniye anlayabiliriz. İlaçtan sonra hasta ayağını hareket ettirmeye başladığı anda ameliyattan fayda göreceğini anlayarak uygun kanaldan bypass işlemine geçiyoruz. Yaklaşık bir saatte tamamlanan ameliyat sonrası hastayı normal odaya alıyoruz. Ertesi gün yürütüp, 2-3 gün içinde de taburcu ederiz. Kalp hastalığına bağlı birkaç defa bypass olmuş, diyalize bağlı yaşayan, akciğer hastalıklarıyla mücadele eden, diyabet sorunları bulunan ileri yaş ve yüksek risk grubundaki hastalar açısından da büyük avantaj sağlıyor.

VARİS TEDAVİLERİ

Buhar Tedavisi: Varis tedavisinde ameliyat kararı alınmış hastalar için "Buhar Tedavisi" son derece konforlu bir teknik. İşlem steril ortamda, lokal ya da genel anestezi altında yarım saatte tamamlanıyor. Özellikle ince çaplı ve eğrilikler olan damarlarda da uygulanabilir olması büyük avantaj sağlıyor. Minimal İnvaziv Damar Cerrahisinin avantajlarını bu teknikte de görüyoruz. Steril sıcak su buharını çok minik kateter yardımı ile damarın içine püskürterek sorunlu bölgeleri yakıyoruz. Damarın içinde homojen olarak dağılan buhar bütün damar çeperine aynı ölçüde etki ediyor. Damar dışındaki dokuların zarar görmesini de engelleyen bu yöntemle derinin hemen altındaki damarları da tedavi etmek mümkün hale geliyor. Ayrıca doğuştan gelen damar anomalileri için de bundan sonra uygulayabileceğimiz yeni bir yöntem olarak literatürde yerini aldı. Yöntem ileri yaş hastalara da uygulanabildiği gibi nüks oranı en düşük varis tedavi yöntemidir.

Skleroterapy (İğne ile varis tedavisi):Skleroterapy temel olarak bir maddenin ilgili damar içine enfeksiyonu ile bu damarın kollebe olmasını ve içinden kan geçemeyecek bir hale gelerek gözden kaybolmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Bu sıvı madde kendi halinde yada köpük oluşturarak enjekte edilebilir. Varislerin çaplarına göre farklı yoğunlukta ilaç kullanılmaktadır. Skleroterapy0.5 mm ve 0.3 mm çapına kadar olan küçük toplardamar ve kılcal damarlarda kullanılır. Skleroterapy hastaya acı veren bir tedavi şekli değildir. Bunun için oldukça küçük çaplı iğneler kullanılır. Seanslar 2 günde 1 uygulanır. Skleroterapy sonrasında enjeksiyon yapılan bölgeye kompresyon yapacak şekilde elastik bandaj ve tedavi süresince varis çorabı giyilmesi tavsiye edilir.

Hastanemizde Kardiyoloji ve Kalp damar cerrahisi bölümümüzde, ileri teknolojik ve modern cihazlarla kontrol edilerek tanı ve ileri tetkik çalışmaları ile kontrol ve takip işlemleri başarıyla gerçekleştirilmektedir. Uzman hekimlerden oluşan ekibimiz, her türlü kardiyoloji hastalıklarınız için 24 saat görev başındadır.

Hastanemiz Kardiyoloji poliklinikleri 1. katta olup 4 poliklinik, 1. Katta 52 yataklı servisiyle ; Kalp Damar Cerrahi Poliklinikleri 1. katta olup 2 poliklinik, 3. Katta 24  yataklı servisiyle ; Kardiyovasküler Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi 2. Katta olup 6 yataklı ünitesiyle hizmetinizdedir.

Öncelikli muayene için Alo 182 veya mhrs.gov.tr’den randevu alabilirsiniz.

Kalite Yönetim Birimi

Mayıs 2018

Klinik Hakkında

16 Şubat 2022